Shinigami wo Tabeta Shoujo 5.2

Arushia bozkırına doğru 3.Kolordu ilerliyordu.

//Kolordu:değişik sayıda tümen ve savaş destek birliklerinden oluşan büyük birlik.

Shidamo General Yaldere rapor veriyordu.

“İzcilerden gelen rapora göre, düşmanın ana kuvveti Arushia Ovasına doğru yola çıkmışlar.”

“Anlıyorum. Saklanarak ezilmek yerine, bozkırda ihtişamlı bir şekilde katledilmeyi seçtiler demek. Beni zahmetten kurtardılar.”

“Ovada, düşman izci birliklerinin gezindiklerine dair rapor var. Tam olarak bilinmiyor ama”

“Hendek mi kazıyorlar acaba?”

“Bilemiyorum, ancak sayılarının çok olduğu yönünde rapor edildi”

Salvador kalesine girmek için ovayı, ormanlık alanı veya Arushia nehrini geçmek gibi dolambaçlı rotalar var.

Birkaç gün önce katledilen Jira bölüğü, ormanlık alandan çıkarak sürpriz saldırı gerçekleştirdiler. Tuzaklara dikkat ederek dolambaçlı yolda kaybolmamaları için hatırı sayılır zamana ihtiyaçları vardı.

Erzak durumları sıkıntılı olan 3.Ordu için, geçmek istemedikleri bir rotaydı.Bunun üstüne nehri geçmek gibi tehlikeyi üstlerine çekemezlerdi.

“Dolambaçlı yollar gibi şeylere ihtiyacımız yok. Ana ekipmanlara sahip olan biz demir bölük, her şeyi ezerek ilerleyeceğiz!”

“Dediği gibi. Tuzak veya numaralar kullanmaları onların acı çekeceğinin kanıtıdır. Bizler sadece direk saldırıp dalaklarına basarsak yeterli olacaktır”

Ana süvari birliğine liderlik eden Tümgeneral Kirusu ile ana piyade birliğinin lideri Tümgeneral Danushu fikirlerini beyan ettiler. Seçkin ailelere sahip olan onlar için gelecekte daha yüksek mertebelere ulaşacakları kesindi. Hizip çekişmesinde zafere ulaşmaları için de, ne yaparlarsa yapsınlar başarıları elde etmek istiyorlardı. Baş rakipleri Jira’nın kendi kuyusunu kazması sayesinde, iç dünyalarında sadece kendilerini düşünüyorlardı.

//hizip: çıkar topluluğu.

“Umu, Elbette dolambaçlı yollar kullanacak kadar çaresiz değiliz. Üstelik nehri geçmek gibi işler tehlike arz ediyor. Savaş sanatında olduğu gibi, savunmasız olduğumuzda sürpriz saldırıya uğrarız”

“Anlaşılmıştır”

“Bende katılıyorum. Daha fazla zaman ayırmaya lüzum görmüyorum”

“... Lafı gelmişken Shidamo. Senin hazırladığın müstakil kuvvet ne yapıyor”

“Efendim, ödünç aldığım 3000 hafif süvariler hedefe konuşlandırıldı bile, birkaç gün önce ormanlık alandan çıkarak, düşman ambarına saldırmakla görevlendirildiler”

3000 süvarinin oluşturduğu birliği organize ederek. Ana birlikten farklı bir rota belirlemiş düşman ambarına göndermişti. Sürpriz atakta yıkıma uğradıkları deneyim olduğundan, aynı şeyi yapacaklarını düşünmediklerini düşünerek yapılan plandı.

Tersi olarak düşünseler bile, düşman birliklerini kargaşaya sürükleyebilirler. Kaybın olmadığı bir plandı.

“Güzel, plan tutarsa iyi, tutmasa bile zaten az olan isyancı düşman birliklerini kargaşaya düşerler. Gerçekten kaybın olmadığı mükemmel bir plan, Baş Kurmay Subay Shidamo. Bizlerin galibiyeti kesindir”

“Övgüleriniz için teşekkürler. Birde İmparatorluk Generali Voleur’u öldüren asker de, benim referansım ile kumandan muavini (ikinci komutan) olarak kabul edildi. Liderlik konusunda deneyimi olmasa da hatırı sayılır yeteneklere sahip biri. Bu zamanda ekselanslarına faydalı olacaktır”

İstisnai olarak, Asteğmen pozisyonundan müstakil birliğin kumandan muavini olarak atanmıştı. Liderlik yeteneğinden değil, olağın üstü savaş gücü sayesinde Shidamo beklenti içerisindeydi.

“Hohh. Dört gözle bekliyorum. Bu savaşın ardından onu kesinlikle terfi ettireceğim. Fakat sadece kıçı kırık bir askere yenildiğine göre, özellikle destek için gelen İmparatorluktakiler çok da bir şey değilmiş. Yada tersi olarak Krallık Ordusu mu mükemmel”

Yalder görkemli bir şekilde kahkaha attı. Volur’un kafasını gördüğünde , geçen günkü kaybın utancını üzerinden atmıştı. Tüm gücüyle kafayı tekmeledikten sonra, iyi ruh haliyle içki içecek kadar mutlu olmuştu.

“Biz Krallık askerleri ezici üstünlüğe sahibiz. normalden daha zor olan antrenmanlarımız ve ekselanslarının liderliği sayesinde”

“Sonuçta yoldan toplanmış bir isyan ordusu. Hırsız topluluğundan farksızlar. Ve de isyancılara yardım eden imparatorluktakiler de bezgin askerler ve aptal Generaller . Krallıkta bile elit sayılan bizleri yenmelerine imkan yok. Üstelik Krallığın önde gelen General Yalder’in komutasındayız”

“Hahahaha! Siz yavşakalar dalkavuklukta bir numarasınız*. Sıkıntısız bir şekilde hain ordusunu ortadan kaldırdıktan sonra, sıra imparatorlukta. Ondan sonrada ittifakı yeniden birleştirerek, Biz Yuze Krallığı kıtayı birleştirecek, öyle değil mi?”

// Burası bu şekilde çevrilebilir tabikide yazar tam olarak bunu kastetmesede adamların dalkavukluklarını çevirmekten sıkıldım.

“General Yalder’in , Mareşalliğe terfisi kesindir. 3.Ordu Krallığın en elit ordusu olduğu bunun kanıtıdır”

//Mareşal, Kara Kuvvetleri ve Hava Kuvvetlerinde en yüksek olan askerî rütbe.

“Marşal Sharov bayağı yaşlandı. Bu sefer Krallığı çekirdeği Ekselansları Yalder den başka kimse olamaz. Bizler ömür boyu bağlılığımızı takdim ediyoruz.”

Kirisu ve Danushu bağlılıklarını dile getirdiler.

“Ekselansları Krallığın kahramanı olacaktır.”

Shidamo da onlardan geride kalamazdı. Eskiyip yıkılmış Arte evinin yeniden canlanması için de Yalder’in yukarıda olması gerekiyordu. Ölen Ağabeyinin rezilliğini temizlemesi için de, kesinlikle.

Bunun için bütün gururunu bir kenara atıp, bulunduğu pozisyona yükseldi.

“Sizlerin çalışmalarını, kesinlikle unutmayacağım. İhtişamı birlikte yakalayalım!”

“Evet Efendim -!!”

-- Kırallığın 3.Ordusu planladıkları gibi Arushia Ovasına ilerlemeye devam ettiler.

Shera’nın atandığı hafif süvariler 3000 kişi ile kuzeydeki ağaçlık alandan çıkmış özgürlük ordusunun ambarına doğru hızla yol alıyorlardı.

“Oi, Teğmen* Shera en azından ata bindiğin zaman bir şeyler atıştırmayı bıraksan”

//Bu terim daha kullanışlı komutan muavini ve yardımcı komutan demek emek kaybı ilk defa ingiliz çevirmen işe yaradı

Yan yana ilerledikleri genç adam, Sheraya’ya seslendi.

“Yemek yiyebildiğim zaman yerim. Bu benim inancım. Karnım açken yaptığım savaştan zevk alamam. Kusuruma bakmayın ancak bu emre uymayacağım”

“Hayır bu bir emir değildi…. Her neyse sıkıntı yok. Voleuru indirdiği söylenen o yeteneklerinden büyük şeyler bekliyorum. Kurmay subay Shidamo kişisel referansını aldığın için, bunun karşılığını vermek için tüm gücünle çabalaman lazım.”

Hafif süvari birliğinin komutanı şüpheliydi, kurmay subay dediğine göre hata olmadığına karar verdi.

Ata binme yeteneği de, vücudunu tamamen yerleştirmiş ilerlemekte de sıkıntı yaşamıyordu. Hafif süvari birliği üyeleriyle karşılaştırınca da onlardan aşağı kalmıyordu. Bunları nereden öğrendiği bir soruydu anca ilk defa böyle bir şey görmüyordu. Bir komutan olarak astlarının başarılı olmasında karşıt bir düşünceye sahip değildi. Eğer kullanışsızsa ya kendileri ölür yada onları birliğinden kovardı.

“Anlaşıldı Efendim”

Shera selam verirken eşit bir şekilde dilimlenmiş havuçları çıkardı ve bir tavşan gibi yemeye başladı. Shera’nın sürdüğü solgun atın vücudundaki terler güneş ışığında loşça parlıyordu.