top of page

Shinigami wo Tabeta Shoujo 4.1

Parlak Kırmızı Etli Börek Lezzetli

4.Bölüm


Mundo Nuvo kıtasının tarihi hakkında, gelecek nesillerin, çok sayıda hikaye üreteceklerini gösteren en iyi durum bu denilebilirdi. Arte Labirent Şehri'nin büyülü canavarlarla olan savaşından tut, Yıldız Kilisesini bölünmesi, Krallığın iç ayaklanması, ve son olarak büyük savaşa yönelen bu karışıklık dönemi.


Çok sayıda kahraman ortaya çıkıp, gökteki yıldızlar kadar kahraman destanlarını arkalarında bırakacak, ve sonra bu destanlar gelecek nesillere iletilecekti.


Bunun içinde bile, yeni doğmuş ulusta en popüler olan, Bağımsızlık Ordusunu yöneten genç prenses, Altura Yuze Unicafe'ti.


Varis kavgasında mağlup olup sürülen rahmetli babasının yerine, baskı altında can çekişen vatandaşlar için yükselen sevgili bir karakterdi. Son olarak beceriksiz kralı indirmiş, Yeni Yuuzu Krallığını kurarak, birinci nesil Kraliçe olarak hüküm sürmüş kadın. Biyografisinde yansıyan kızın dürüst konuşma ve davranışları, çok sayıda kişilerin kalbini kapmış, ve kendine hayran bıraktırmıştı.


İkinci olarakta, İmparatorluğun 2.Prensi , büyük savaş sonrasında kızın kocası olan Alan'dı. Düşman iki ülkenin prensinin ve prensesinin arasındaki aşk hikayesi, çok abartılı ve yalan yanlış hikaye doğurdu. Asker olarakta değeri yüksek, katıldığı savaşlarda üstün gelen komuta kuvvetini gösterdi. Memleketi olan İmparatorlukla olan müzakerelerden acı çekmiş, kraliçenin yanında uyumlu bir şekilde yardımcı olmaya devam ettiği, Yuuzu Krallığının tarihinde yazılanlardı.


Bunlar dışında, sokaklardan kahraman merdivenlerini tırmanmış Fynn, Bağımsızlık ordusunu zafere yönelmiş stratejisi Diener, Yenilmez Genaral Behrouz gibi isimler yükselmişti.


Kazanılmış zaferin şanının gölgesinde, yenilmiş tarih de var.


Kötü adam rolünde çoğunlukla giriş yapan isimler, Kıdemli Ordu Generali Sharov, İnatın Yalder'i, onun yardımcısı Shidamo gibi isimler vardı.Yüksek sınıf asil David, Başbakan Farzam da bunlardan sayılabilirdi.


Tabii ki, tam zamanında görevler öyle saptırıldı ki, bağımsızlık ordusu tarafından tamamen yok edilmek gibi övülmeyecek bir rolü üstlendiler


Bu çarpıtılmış edebi eserler, yada biyografilerde, bariz bir şekilde göze çarpan bir kişi vardı.


-- -- “Ölüm Tanrısı Shera Zade”


Güçsüz düşmüş Krallık ordusunda, Başkent Bağımsızlık ordusunun en çok kanını döktüğü yazılan kadın subaydı. Aile adı olan “Zade” bir ara aldığı, ayrıntılı doğum yeri bilinmiyor. Yaşı bile bilinmeyen gizemli karakterdi. Öyle bir kızın adı, ilk defa yüzeye çıktığı yer “Alucia Savaşı”'ydı. Krallık Ordusu ve Başkent Bağımsızlık Ordusunun büyük umutlarla askeri güçlerinin karşı karşıya geldiği, ilk savaştı.


Onların askeri güçleri Krallık Ordusu 80.000, Başkent Bağımsızlık ordusu 40.000.


Krallığın başındaki bölümde bulunan herkesin, zafere inandığı savaştı.

_________


Antigua Kalesi, kuzey bölümü ormanlık alandaki harap ev.


Voleur kendi kızı yaşındaki kız tarafından, tamamen geri itiliyordu. Tek vuruşta öldüreceğini söyleyerek yaptığı hamlesi, rahatça karşılandı. Kızın hamlesinin ağırlığından, istemsizce mızrağını düşürecek kadardı. Voleur bilindiği değiştiren şiddetli atakları karşılıyordu.


Şişleme, biçme, darbe.


Her türlü tekniği deniyordu ama, bir çizik bile atamıyordu. Shera hızlı hareketleri, sadece kaçınması imkansız olarak karar verdiği atakları büyük orakla karşılıyordu. Ve de aptal gibi gülümsüyordu.


Voleur'un fiziksel gücünün bitmesini bekliyormuş gibi.


Birkaç dakika, yada en fazla birkaç düzine dakika sanırım. Dış görünüşünden terler akan, Voleur'un nefesinin sonunda kabalaşmaya başladığı zaman.


“O zaman, bu sefer ben geliyorum”


“-- -- Ha, ha, ha”


“Güzelce karşıla. Benim yaptığım gibi”


Shera az önce Voleur'un saldırdığı gibi büyük orakla saldırmaya başladı. Büyük yapılı Voleur kaçınamadan, büyük orağın sapından uzayan düz bıçak zırhı bıçakladı. Okların bile geri sektiği çelik zırh, kolayca imha edildi. Bir şekilde büyük mızrakla karşılamaya kalktı ama, aşağı doğru inen büyük orağın darbesine diyecek yoktu.


Neyden yapıldı acaba.


Her neyse, darbeler müthiş bir şekilde ağırdı. İki eli uyuşmuştu. Dizleri bükülmüştü. Kan kaybı , fiziksel gücünü tüketiyordu.


“Ku! Şerefsiz, kimsin? Normal bir asker olmana imkan yok”


“Shera”


Shera orağı döndürünce, dişini göstererek cevapladı.


“Seni canlı bırakırsak, kesinlikle bağımsızlık ordusunun doğal afeti olursun. Burada, seni öldürmek zorundayız.”


“Elinizden geleni yapın”


“Kahrolası!!”


Voleur sırtını eğip tüm gücüyle mızrağı itti. Çevresinde şaşkın bir şekilde izleyen insanların, hiçbir şekilde reaksiyon gösteremeyeceği hızdı. Somut savaş ruhuyla birleştirilen kusursuz bir hamle.


Bu kadar mütiş bir itmeydi. Olmalıydı ama.


“-- -- A, aptalca”


“Biraz, geç kalmışa benziyorsun. O zaman o kelleni, çekinmeksizin alıyorum”


Delip geçtiğini düşündüğü darbe.


Uzatılmış mızrak, büyük orak tarafından tutulmuş, mızrağın ucu zemine saplanmıştı. Sürpriz bir ses duyulduğu an, eğri olan bıçağın yılan gibi kıvrıldığını düşününce, Voleur'un geliştirdiği* ensesini, hafif bir şekilde kesip attı.


//kas bakımından//


“Al, Albay Voleur-- --”


“Al, Albay”


Kelimeleri unutan İstihbarat Birimi Üyeleri ve Kaçak askerler gözleri önündeki manzarayı izlemek dışında başka bir şey yapamadılar.

Son Yazılar

Hepsini Gör
Shinigami wo Tabeta Shoujo 5.1

Havuç Çiğnendiğinde Lezzetli 5.Bölüm Başkent Bağımsızlık Ordusu Ana Merkezi, Salvador Kalesi. Gelen savaş karşısında, yüksek rütbeli...

 
 
 
Shinigami wo Tabeta Shoujo 4.2

“Bunun kafası sayesinde, gene lezzetli şeyler yiyeceğimi hissediyorum. Özellikle köpeği takip edip gelmeme değdi.” Mutlu bir şekilde...

 
 
 
Shinigami wo Tabeta Shoujo 3.2

Shera son fasulyeyi, sessizce ağzına attı. Kaba bir şekilde ısırınca, tadını anlayamadı. Bağımsızlık Ordusu İstihbarat bölümü gizli harap...

 
 
 

Comments


Güncel Yazılardan Haberdar Ol

Bizi takip ettiğin icin teşekkurler.

© 2023 Komşu Emektar

  • Twitter
bottom of page